bugün
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz14
- suriyeliler suriye'ye dönsün11
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı10
- iğrenç bir his tarif et16
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- anın görüntüsü13
- insana kendini kötü hissettiren şeyler20
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması11
- memesi küçük olmak15
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- sözlüğün en götü güzel kızı15
- özgür özel10
- güne bir şarkı bırak13
- tilki ailesi9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- 1 mayıs9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler12
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- cumaya gidenlerin çok azalması17
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- ayça tilki11
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı10
- bik bik'in balona binmesi10
- hamas bir terör örgütüdür24
- oksijensizsu13
- sabah aç karnına içilen bira13
- sel felaketinin nedeni cehapedir9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim13
- düşün ki o bunu okuyor12
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- icardi190513
- ben bu davanın savcısıyım8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel15
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız15
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
entry'ler (761)
ülkedeki hukuksuzluğun, batmışlığın, liyakatsizliğin, iktidar sahiplerinin vurdumduymazlığının, işsizliğin, açlığın, yoksulluğun, rantın, acının, kibrin, malumatfuruşluğun, yetkisizliğin, bilgisizliğin, bilimsizliğin artmasıyla doğru orantılıdır.
aş, iş, emek vb. kutsal değerler konusunda yetiştirilmemiş toplumun tezahürüdür.
zeytinburnu çocuğu; (bkz: yuto nagatomo)
Agliyorum halen...
lanet olsun sevgili yazarlar.
bir hikaye vardır ablam anlatır hep; kısaca dinleyin de anlayın derdimi.
vakti zamanında bir adam, bir başka binayla paylaştığı bahçesi olan bir evde yaşar. bahçeler ortak, binalar ayrı.adam evinde işiyle o kadar meşgul ki, bir kez bile bahçeye dönüp bakmamış, bahçe çer çöpten, ölmüş bitkilerden, tenekeden geçilmiyor.
bir gün yan binaya bir kadın taşınıyor, kadının evdeki ve kendi işleri bitince bahçe dikkatini çekiyor, bahçeyi düzeltmeye karar veriyor. kadın kendi tarafındaki ölmüş bitkileri topluyor, yenilerini ekiyor, çimler seriyor, birkaç haftaya kendi tarafı mis gibi oluveriyor.
kendi tarafı bittikten sonra, yan tarafın halini görüp burayı böyle bırakmayayım diyor ve adamın tarafını da düzenlemeye başlıyor.
aynı kendi bahçesi gibi cennete çeviriyor, mis gibi çiçekler, yemyeşil ağaçlar. şans eseri bunu camdan gören adam bahçeyi çok beğeniyor.
adam bahçeden çok memnun yaşamaya devam ediyor. birkaç gün sonra kadın bahçeye yeniden çıkıyor, bahçeye farklı şeyler ekmek istiyor. kendi tarafına da adamın tarafına da farklı farklı ağaçlar dikiyor. adamın tarafına ektiği ağaç şeftali ağacı olunca ipler kopuyor.
bu adamın hayatta en nefret ettiği şey şeftaliymiş meğer. derhal kapısına dayanıyor kadının.
bugüne kadar bir kez dahi iletişimde bulunmadığı bu kadına derhal o ağacı oradan sökmesini söylüyor. kadın üzülüyor ama sessiz sedasız ağacı söküp atıyor. madem istemiyor bir daha da ilgilenmem bahçeyle diyip asla onun tarafına ilişmiyor. adamın bahçesi birkaç hafta içinde yeniden çer çöp...
gelelim ana temaya:
bu hikayeyi dinler dinlemez, adamın ne kadar kaba olduğundan bahsettim, insan bir teşekkür eder ya bu ne böyle diye çıkıştım.
"sınırlar" dendi. bahçede bir çit ya da benzeri bir şey yoktu. "adam teşekkür edebilirdi ama rica etmemişti ki..."
sınırlar. kimse istemedikçe birinin bahçesine girmeye ve sırf siz istediniz diye düzenleyip teşekkür beklemeye hakkınız yok.
ben insanların hayatına karışan, burnunu sokan, kimse istemedikçe bişeyler deneyen ve teşekkür bekleyen biriydim. ama haklılar, çünkü istemediler.
tam bu hikayenin aynısı bir aşk hüznüyle dolu kalbim uzun süredir. ve malesef o kadar körpe ki hala düzelemedi. hikaye o kadar açık ki, benimkini öğrendiniz sayılır.
insanların bahçelerinden çıkın arkadaşlar.
bir hikaye vardır ablam anlatır hep; kısaca dinleyin de anlayın derdimi.
vakti zamanında bir adam, bir başka binayla paylaştığı bahçesi olan bir evde yaşar. bahçeler ortak, binalar ayrı.adam evinde işiyle o kadar meşgul ki, bir kez bile bahçeye dönüp bakmamış, bahçe çer çöpten, ölmüş bitkilerden, tenekeden geçilmiyor.
bir gün yan binaya bir kadın taşınıyor, kadının evdeki ve kendi işleri bitince bahçe dikkatini çekiyor, bahçeyi düzeltmeye karar veriyor. kadın kendi tarafındaki ölmüş bitkileri topluyor, yenilerini ekiyor, çimler seriyor, birkaç haftaya kendi tarafı mis gibi oluveriyor.
kendi tarafı bittikten sonra, yan tarafın halini görüp burayı böyle bırakmayayım diyor ve adamın tarafını da düzenlemeye başlıyor.
aynı kendi bahçesi gibi cennete çeviriyor, mis gibi çiçekler, yemyeşil ağaçlar. şans eseri bunu camdan gören adam bahçeyi çok beğeniyor.
adam bahçeden çok memnun yaşamaya devam ediyor. birkaç gün sonra kadın bahçeye yeniden çıkıyor, bahçeye farklı şeyler ekmek istiyor. kendi tarafına da adamın tarafına da farklı farklı ağaçlar dikiyor. adamın tarafına ektiği ağaç şeftali ağacı olunca ipler kopuyor.
bu adamın hayatta en nefret ettiği şey şeftaliymiş meğer. derhal kapısına dayanıyor kadının.
bugüne kadar bir kez dahi iletişimde bulunmadığı bu kadına derhal o ağacı oradan sökmesini söylüyor. kadın üzülüyor ama sessiz sedasız ağacı söküp atıyor. madem istemiyor bir daha da ilgilenmem bahçeyle diyip asla onun tarafına ilişmiyor. adamın bahçesi birkaç hafta içinde yeniden çer çöp...
gelelim ana temaya:
bu hikayeyi dinler dinlemez, adamın ne kadar kaba olduğundan bahsettim, insan bir teşekkür eder ya bu ne böyle diye çıkıştım.
"sınırlar" dendi. bahçede bir çit ya da benzeri bir şey yoktu. "adam teşekkür edebilirdi ama rica etmemişti ki..."
sınırlar. kimse istemedikçe birinin bahçesine girmeye ve sırf siz istediniz diye düzenleyip teşekkür beklemeye hakkınız yok.
ben insanların hayatına karışan, burnunu sokan, kimse istemedikçe bişeyler deneyen ve teşekkür bekleyen biriydim. ama haklılar, çünkü istemediler.
tam bu hikayenin aynısı bir aşk hüznüyle dolu kalbim uzun süredir. ve malesef o kadar körpe ki hala düzelemedi. hikaye o kadar açık ki, benimkini öğrendiniz sayılır.
insanların bahçelerinden çıkın arkadaşlar.
eli sikinde kalmak.
çük boyu sorulduğunda verilebilen en makul cevap: (bkz: big in japan)
dibine kadar testosteron kokan,
soylendiginde dizleri titreten,
bir haykırışıyla iki-üç şehir fetheden isimlerdir
kamu hizmetidir. hepsini tek tek toplayarak elümlen yazdım.
okumadan (bkz: besmele)
Cevik bir
ilker basbug
ismail hakki karadayi
Esref akinci
Aslan kilicarslan
Hamdullah suphi goker
Saldiray berk
Mehmet yasar buyukanit
Erguder toptas
Vural savas
Kahraman gunes
Teoman koman
ibrahim firtina
Salih omurtak
Guven erkin erkal
Ahmet kurtcebe alptemoçin
Sami zığ
Cemal madanoglu
Osman dogu silahcioglu
Mustafa çotuksöken
Tandogan koparal
Semsettin deser
Necip torumtay
Safak dogan gures
ismail muhittin yurdukoru
Cemal babayigit
Sadik piyade
Dogu aktulga
Kahraman gunes
Ata kalkan
Esref ugur yigit
Korcan pulatsu
ismail serdar savas
Derhan kalkandelen
Danisment vural
Ve en meshuru mehmet otuzbiroglu (gercektir.)
soylendiginde dizleri titreten,
bir haykırışıyla iki-üç şehir fetheden isimlerdir
kamu hizmetidir. hepsini tek tek toplayarak elümlen yazdım.
okumadan (bkz: besmele)
Cevik bir
ilker basbug
ismail hakki karadayi
Esref akinci
Aslan kilicarslan
Hamdullah suphi goker
Saldiray berk
Mehmet yasar buyukanit
Erguder toptas
Vural savas
Kahraman gunes
Teoman koman
ibrahim firtina
Salih omurtak
Guven erkin erkal
Ahmet kurtcebe alptemoçin
Sami zığ
Cemal madanoglu
Osman dogu silahcioglu
Mustafa çotuksöken
Tandogan koparal
Semsettin deser
Necip torumtay
Safak dogan gures
ismail muhittin yurdukoru
Cemal babayigit
Sadik piyade
Dogu aktulga
Kahraman gunes
Ata kalkan
Esref ugur yigit
Korcan pulatsu
ismail serdar savas
Derhan kalkandelen
Danisment vural
Ve en meshuru mehmet otuzbiroglu (gercektir.)
net çek ırkı. bu lehler çok fena güzeller. pragta 100 kızdan 90’ı güzel 5’i çok güzel, 3’ü aşşırı güzel, 1’i ilah derecesinde güzel. Son kalan da çirkin.
ateizm ile char arasında benzerlik kurabilmek müthiş iş. tebrik etmek lazım.
Abi onun da yeri ayrı be - justin bieber (bkz: umut sarıkaya)
sahibinden satılık. hem de bahçeli.
muhtemelen -hani nerede?- diye kanıtlamaya çalışan insan önermesidir.
"akıllı."
"uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa, taş maş da istemez hani..."
iç boşaltmak, birazcık olsun gerizekalılara laf anlatmak.
i am back sayın yazarlar i am back.
bir avukat olarak karşınızdayım.
tüm dertlerimi ve sıkıntılarımı anlattığım -fakat pek karşılığını bulamadığım ama neyse- nadide sözlüğe geri döndüm.
yeni nesillere başarılar diliyorum.
sizleri çok seviyorum.
size acılarla geride bıraktığım başlığı atıyorum: http://www.uludagsozluk.c...1kta-k%C4%B1z-stalklamak/
bir avukat olarak karşınızdayım.
tüm dertlerimi ve sıkıntılarımı anlattığım -fakat pek karşılığını bulamadığım ama neyse- nadide sözlüğe geri döndüm.
yeni nesillere başarılar diliyorum.
sizleri çok seviyorum.
size acılarla geride bıraktığım başlığı atıyorum: http://www.uludagsozluk.c...1kta-k%C4%B1z-stalklamak/
kendisi dizinin en mükemmel karakterlerinden olmasına rağmen, en karanlık adamlarından da biri.
kim olduğuna gelinecek olunursa bazı bölümlerde söylediği;
"dikkat edeceksin oğlum, biz de susurluk'ta kamyonun altına bi anda gireceğimizi bilemedik."
"doğuda savaştık, kurbağa ve yılan yedik, kurşun attık, kuşun yedik."
"bize değil, devlete çalışıyor."
ve
"biz avrupada da savaştık. asalayı bitirdik" sözleriyle, (bkz: abdullah çatlı) ve ekibinden olduğu kesin gibi bir şey. ama tek kişi olarak bir isim verilebilir mi, pek sanmıyorum.
neyse, ampır ampır konuşma, kauçuk.
kim olduğuna gelinecek olunursa bazı bölümlerde söylediği;
"dikkat edeceksin oğlum, biz de susurluk'ta kamyonun altına bi anda gireceğimizi bilemedik."
"doğuda savaştık, kurbağa ve yılan yedik, kurşun attık, kuşun yedik."
"bize değil, devlete çalışıyor."
ve
"biz avrupada da savaştık. asalayı bitirdik" sözleriyle, (bkz: abdullah çatlı) ve ekibinden olduğu kesin gibi bir şey. ama tek kişi olarak bir isim verilebilir mi, pek sanmıyorum.
neyse, ampır ampır konuşma, kauçuk.
Okullarda hala ulkucu- komunist fisliyor...